29 Ocak 2012 Pazar

Aklımdanda Silemezler Ya !

'' Çocuk bir gece pencereden yıldızlara bakarken, içlerinden en parlağını kendisi için seçti. Bir müddet sonra ağlamaya başladı.
Yıldız niye ağladığını sordu. Göz yaşlarını silerek; ”O kadar uzaktasın ki benim misin değil misin bilmiyorum” dedi.
Yıldız uzaklardan gülümsedi ve dedi ki: Eğer yüreğinde olmasaydı yerim, göremezdi beni gözlerin.
Uzakta fakat gönlümdesin … ''
Bu yazı çok duygulandırdı beni.Şimdi nette rastladım ve paylaşmak istedim.Sevdiklerimiz uzaktada olsa,kavuşma şansımız olmasada yürekteyse eğer uzaklık engel olamaz.Bir arkadaşımında dediği gibi 'aklımdan,beynimden silemezler ya ...' Bu hayatta istedigimiz şeylere her zaman sahip olamayız ama engeller o şeyi düşünmemize,gönlümüzde taşımamıza engel olamaz.Allah herkesin gönlüne göre versin,iyi geceler...

23 Ocak 2012 Pazartesi

İyi Haftalar :)

Herkese merhabalar :) Uzunca bir aradan sonra yine ilham perilerim geldi,post yapmaya karar verdim :) Hayat gün geçtikçe yoğunlaşıyor,zaman yetmez oluyor günlük işlere.Bilgisayarı sörf için kullandığım günler nerelerde kaldı belli değil...Bugünde maillerime bakarken sayfanın üst tarafındaki reklam dikkatimi çekti.Astrolojiyle ilgili olduğu için hemen tıkladım.Karşıma bu karar çarkı çıktı.İstediğimiz soruyu soruyoruz o da bizim isteğimize göre ya Evet-Hayır olarak ya da Fikir belirterek cevap veriyor.Ben çok eğlendim :D Zaten bu aralar faldı,astrolojiydi baya bir ilgileniyorum,üstüne karar çarkıyla karşılaşınca sizlerlede paylaşayım istedim ;)
Herkese mutlu,çabucak geçip tatile kucak açtığımız bir hafta dilerim,hoşçakalınn :)

3 Ocak 2012 Salı

Bazılarının İnsan Olduğundan Şüphe Duyuyorum...


Merhaba arkadaşlar.Yine bir kaç gün aradan sonra yazıyorum.Galiba bu durum hep böyle devam edecek.Rutin işlerden kendime ayıracağım zamanım bile kalmıyor.Pazartesi ve salı günleri aöf dersanem var.Günler koşuşturmaca içinde geçiyor.Geçiyorda başlıkta belirttiğim gibi öyle tipler çıkıyor ki karşıma insan olup olmadıklarını bin kere sorguluyorum.
Bu yazıyı yazmama sebep olaya geleyim.Bizim şirkette herkesin bir bardağı var.Bence en mantıklı olanıda bu.Onca çalışanın içinde aynı bardak,çanağı kullanmak benim çok içime sinmiyor.Bir buçuk senedir burda çalışıyorum.Ve bu zaman içinde 3 ayrı fincan getirdim.Bu sabah mutfağa tesadüfen çıktığımda gördüm arkadaşın teki (!) almış fincanımı serile serile çay içiyor.Emin olmak için baktım fincanlarıma gerçektende kullandığı fincan benim.Benim fincanım diye uyardım o da nazik bir dille bir daha olmayacağını farketmediğini söyledi.Zaten kendisi almamış fincanımı ve benim olduğunuda bilmiyormuş.Ona veren arkadaş kendi fincanlarına ismini yazan (!) bir arkadaş.Savunmasıda 'üstünde ismin yazmıyordu' oldu.Sabah sabah şeytan dedi al bütün fincanlarını kır.Herkes sen mi arkadaşım bu ne görgüsüzlük isim yazmak falan...Yemin ederim bütün numuneler beni buluyor.Ben mi kolay sinirleniyorum acaba yoksa bunlar gerçekten sinir edici cinsten mi ? Bir şeyleri sorgulamaktan çok yoruldum artık.
Bunun yanında ben nazarada çok inanıyorum.Artık çok istediğim bir şey olduğunda çok candan hissetmediğim insanlar dışında kimseyle bir şey paylaşmıyorum.Canım Nonim o candan insanlardan birisi.Bana hep iyiyi,doğruyu gösteren benimle mutlu olup,benimle üzülen canım ablam ! Geçen buluşmamızda bana çok cici matruşkalı bir yaka iğnesi hediye etmişti.İlk taktığım gün gözünün kaldığına inandığım birisi resmen bayılmıştı.Bugün tekrar takmak istedim baktım bir tane matruşkası düşmüş :( Gelde göze inanma...Sahip olunması en basit şeyler bile sahibi bensem milletin gözünden kaçmıyor.Bu kibir değil kesinlikle,gerçektende böyle.Ben hiç dikkat etmem milletin yaptığına ettiğine ama bana gelince gözden geçilmiyor...
Çoğu insanla ilgim olmamasına rağmen kendi kafalarında yarattıkları benli ütopyalarından,saçmalamalarından,zorunluluk adına bir şeyleri yapmaktan,bazı şeylerin eskisi gibi gitmeyişinden ve bunlardan dolayı her an hayatımla ilgili uç kararlar almak zorunda olmaktan SIKILDIM.

Galiba bundan ıssız bir yerde,ahşap bir evde yaşamak isteyişimin sebebi ...

Hoşçakalın