16 Ağustos 2011 Salı

Mod : İş Kadını Ezginin Günlüğü :)


Bugün daha önce hiç değinmediğim bir konudan,iş hayatımdan bahsetmek istedim.Yaklaşık 1 senedir aynı şirkette çalışıyorum.Mezun olduktan 3 ay sonra kuzenimin sayesinde -aynı yerde çalışıyoruz- iş fırsatı karşıma çıkmış,ilk görüşmede okey almıştım.Oldum olası çalışmayı severim,evde gün boyu oturup ya da dışarıya çıkacağımda aileden geçinerek hayatıma devam etmek hiç bana göre değil.Tahmin edersiniz ki bu iş imkanı beni epey mutlu etmişti o zaman.Hem mezun olduktan sonraki ilk ciddi tecrübem olacaktı hem de birlikte mezun olduğumuz çoğu arkadaşıma göre erkenden bir iş edinmiştim üstelik tam da bölümüme uygun,satış departmanında.Geçen sene 20 Eylül'de iş başı yaptım.O zamandan bu zamana çok şey öğrendim,günler çabuk geçti.Hem muzdarip olduğum konuları paylaşmak için,hem de bir sene olmasına çok az bir süre kaldığından yazmak istedim.Düşünüyorumda o zamandan bu zamana kadar çok şey öğrendim.Gelecekteki kariyerimde bu günlerin olumlu yanları olacak.Tabi her şey güllük gülistanlık değil malesef.Burcumun özelliğinden olsa gerek hayatımın hemen hemen her alanında mükemmeliyeti isterim.O yüzden sorunlar çok çabuk beni üzer,çoğu zaman istemsiz ağlamama bile neden olur.Tam da bahsettiğim gibi bu iş benim kendimi dizginlememi,sabretmemi öğretti,inkar edemem.Ama;henüz sabır gösteremediğim ve asla gösteremeyeceğim şeylerde var.'Şeyler' diyorum çünkü benim için hiç bir anlam ifade etmiyorlar.Her şey güzel
işimi seviyorum ama bunların yanında asla sevmediğim,sevmeyeceğim iş muhataplarım var benim.Arkadaşım demiyorum asla olamazlar.Muhataplığımız ise sadece işin verdiği mecburiyetten.Benim kişisel bakımına özen göstermeyen,erkek olduğu halde (!) dedikoduların kralını yapan,kişiliksiz,işinde bir hiç olan ama burnu kaf dağında,'ölseniz üzülmem' diyen sapık ruhlu,gayet sinir bozucu bir iş muhatapım var.Malesef aynı departmandayız.İnanın artık o kadar dozunu kaçırdı ki selam bile vermiyorum.Bir iş olduğunda başıma dikiliyor(!) -en nefret ettiğim şeylerden birisi- hallolunca defolup gidiyor.Aradığında naber dediğinde iyiyim deyip sustuğum halde sağol bende iyiyim diye yüzsüzlük yapmasıda ayrı bir aptallık...Departmanda 3 kişiyiz.Bu bahsettiğim mahlukat benden bir ay sonra işe başladı.Diğer abimiz hepimizden önce burdaydı.Çok şey öğrendim demiştim ya kendisinin payı büyüktür.Bir gün belki bugünden daha iyi ya da daha kötü bir durumda olcam,bilinmez ama kimsenin hakkını unutmam.Bunun dışında departman dışında da sinir bozucular grubu var.Ama çok önemsemiyorum ne de olsa muhabbetimiz merhaba merhabadan ibaret.Günler böyle geçip gidiyor...Ramazanda pek bir tahammülsüzüm yazı nefret yüklü oldu :) Nefret demişken ben gerçekten ilk kez nefret ediyorum birinden.Üzücü...

Bu arada takip edenler bilir,kısa bir süre sonra tatile çıkıyorum.Fakat çok ilginç ki tatilden sonra işbaşı tarihimde 20 Eylül :) Sanırım 20 Eylül benim için işlerin iyi gittiği seçili tarih :)

Güzel bir gün geçirmenizi diliyorum.

Sevgiler
İş kadını ezginin günlüğü* =)


8 yorum:

  1. canım sıkma canını,inan her işyerinde olan şeyler bunlar,heryerde varlar:)bu benim 4. işim,tecrübeyle sabit yani:)boşvereceksin böylelerini,görmezden geleceksin,olup bitecek.

    YanıtlaSil
  2. demek her iş yerinde oluyo o seviyesiz sevimsizler..kolay gelsin canım ne denirki

    YanıtlaSil
  3. Canım ya onları çok önemsemeyerek işine devam etmen lazım malesef. İnsanlar gerçekten değişmiyor, hiçbir şeyden ders almıyorlar. O bahsettiğin öküz gelmiş öküz gidecek. İş hayatını şu an bilemesemm de insanların aptallıkları sabit işte.

    YanıtlaSil
  4. Canım benim seni o kadar iyi anlıyorum ki...
    Ben de 2 sene boyunca aynı duygularla çalıştım, aynı kattaydık, görmeme şansım da yoktu çünkü masalarımız karşılıklıydı, şirkete yüksek enerjiyle girer hanfendi sayesinde enerjim bitmiş şekilde çıkardım.
    Herşeyi denedim, bulduğu her fırsatta bana laf soktuğunda duymamazlıktan geldim, sonra ben niye susuyorum ki ben de onun sinirlerini bozucam dedim karşılık verdim, baktım olmuyor profesyonelliğin dışına çıkıyoruz umursamamaya çalıştım, belki de hayatında problemleri var dedim sevmeye çalıştım ama hiçbiri fayda etmedi. Maalesef işyerinde böyle arızalı tipler her zaman karşımıza çıkabiliyor, sanırım gittiğimiz her yerde böylelerinin karşımıza çıkabileceklerini hesaba katıp çok fazlada ciddiye almamak gerekiyor.
    Benim 2 senem boşu boşuna aptal bir kız yüzünden sinir harbiyle geçti, şimdi diyorum ki ne gerek varmış bu kadar takmaya, artık adı sanı bile geçmiyor, arıza hatun tarih oldu hayatımda... sen sakın bunu yapma canım, sonuçta hiçbirşey kalıcı değil, günün birinde iş değiştirip başka bir yere geçtiğinde neden bu kadar önemsemişim bu insanı ne gerek varmış diyorsun.
    Öpüyorum güzel iş kadını Ezgimi :)

    YanıtlaSil
  5. gülümse , haklısın canım,zamanla alışmalıyım.

    pembe mor alg , her yerde kesinlikle mevcut :) Buarada bloğuma hoşgeldin canım :)

    Nora , İnsanlar iş hayatında canını sıkmıyorlar sadece ama hayatının büyük kısmı iş yerinde geçtiğinden daha bir takıyor insan :(

    Nonim , Bu hikayeni anlatmıştın bir kez daha,yazarkende aklıma geldi.Alışmaya çalışmalıyım yapacak bir şey yok :( Bu arada o aptal hatun cidden sorunluymuş :S Seninlede anlaşamıyorsa...

    YanıtlaSil
  6. Ohh bir güzel içini dökmüşsün, rahatlamışsındır ;) Her zaman aradan biri sivrilir, bu kaçınılmaz bir gerçek :/ Yine de sen işinden zevk almaya devam et cnm ;)

    YanıtlaSil
  7. iş hayatının kanunu bu cnm, sen işini iyi yaparsın ama malesef gereksiz can sıkıcı kişiler yüzünden soğursun, tabi hç soğumaman dileğiyle ezgicimmm allah yolunu açık etsin...

    YanıtlaSil
  8. ezginin günlüğü22 Ağustos 2011 13:47

    Senorita , Ewet tatlım her ortamda bir tane çıkıyor böyle takmamak lazım :)

    cecilia , Aynen canım ayakların geri geri gidiyor bir süre sonra ama alışıyor insan :) Teşekkür ederim güzel dileğin için bitanem :*)

    YanıtlaSil

Yorumlarınız Ezginin Günlüğü için çok değerli , iyiki varsınız ;)